672 Sayılı KHK kapsamında ihraç edilip OHAL Komisyonu kararıyla görevine iade edildiği halde birçok mali hakkı ve işlemiş faizi ödenmeyen müvekkilimiz adına açmış olduğumuz davada Ankara 18. İdare Mahkemesi olumlu karar vermiştir.
Öğretmen olan müvekkilimizin kamu görevinden ihracı sonrasında maaşı dışında mahrum kaldığı dört temel mali hakkı bulunmaktadır: - Eğitim öğretim hazırlık ödeneği - Ek ders ücreti - Aile yardımı - Tüm mali haklar bakımından hak ediş tarihinden itibaren faiz işletilmesi
Ankara 18. İdare Mahkemesi, yukarıda bahsi geçen dört mali hak bakımından da taleplerimizi haklı bulmuş ve konuya ilişkin önemli tespitlerde bulunmuştur.
Eğitim öğretim hazırlık ödeneği bakımından personelin bu ödeneğe hak kazanması için görevde olmasının yeterli olduğunu vurgulayan mahkeme, sonradan (OHAL Komisyonu kararıyla) geri alınan ihraç işlemi olmasaydı davacının öğretim yılı başında görevinde bulunacağından bahisle, hazırlık ödeneği ödenmemesi işlemini hukuka aykırı bulmuştur.
Davacının ek ders ücretlerini alamamasının temelinde görevinden uzaklaştırılmasının olduğunu belirten mahkeme, eğer davacı görevde olsaydı talepte bulunduğu yan ödemeleri hak edeceği hizmeti yerine getireceğinin açık olduğunu, davacının kendi kusurundan kaynaklanmayan durum sebebiyle ortaya çıkan olumsuz sonuçlara katlanmasının haksızlık teşkil edeceğini belirtmiştir.
Aile yardımı bakımından yaptığı değerlendirmede Mahkeme, davacının kamu görevinden ihraç edildiği anda ve müteakip süreçte eşinin çalışmadığını ve çocuk sayısını göz önünde bulundurmuş, aile yardımının fiili çalışmaya değil kadroya bağlı olduğunu belirterek davacının kamu görevinden uzakta geçirdiği süreye ilişkin eş ve çocuk yardımı ödenmemesini hukuka aykırı bulmuştur.
Faiz talebine ilişkin değerlendirmede Anayasanın 125. maddesine atıfta bulunan Mahkeme, hukuka aykırılığı tespit edilen işlem nedeniyle uğranılan maddi kayıpların, her bir kalem için hak ediş tarihinden başlanarak hesaplanacak yasal faizin ödenmesi gerektiğini belirtmiştir.
Belirtmek gerekir ki göreve iade sonrası yoksun kalınan mali hakların geri alınması sürecinde, açılacak dava kadar idareye yapılan başvurunun kapsamı ve süresi de çok önemli rol oynamaktadır. Zira taleplerin kapsamının doğru şekilde belirlenip bu taleplerin süresi içerisinde doğru makamlara yöneltilmesi, açılacak davanın başarı ihtimalini doğrudan etkilemektedir.
Yine belirtmek gerekir ki söz konusu davanın kazanılması kadar önemli olan bir diğer husus da karar gereğinin idare tarafından doğru şekilde yerine getirilmesidir. Mahrum kalınan mali hakların doğru şekilde tespiti, hesaplanması ve tutarlara doğru şekilde faiz işletilmesi çok sayıda hesaplama işlemini gerektirmektedir. Ancak bu hesaplamaların doğru şekilde yapılıp yapılmadığının kontrolü ve gerektiğinde ek başvuru ve davalar ile mahrum kalınan mali hakların tam olarak iadesi mümkün olabilecektir.
Hak kaybına uğramamak adına, göreve iade sonrası mahrum kalınan mali hakların iadesi sürecinin tamamının konu hakkında bilgi ve tecrübesi bulunan avukat desteği ile yürütülmesi önemle tavsiye olunur.
Kararın tam metni aşağıda paylaşılmıştır*:
* Karar metni müvekkilin bilgi ve izni dahilinde paylaşılmış olup, müvekkilin kişisel bilgileri ve dosya künyesi yine müvekkilin isteği üzerine kapatılmıştır.